1 Şubat 2024 Perşembe

Dersim ittifakı oluyor da, işçi ittifakı neden olmuyor?

31 Mart yerel seçimleri öncesinde Dersim’de Emek Partisi (EMEP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Özgürlük Cephesi (EÖC) ve Türkiye İşçi Partisi (TİP), için ittifak kurduklarını açıklamıştı. İttifak açıklaması sonrası DEM Parti, bu ittifakın 'DEM Parti'ye karşı kurulduğu eleştirisini getirmişti.

Yazı dizisi: Gezi eylemlerinden 2024 yerel seçimlerine -2

Ardından ittifakın içerisindeki bazı partiler, DEM Parti'ye karşı değil, çağıran bir ittifak olduğunu bildiren açıklamalar yaptılar. Bu süreçte Doğan Durgun’un, DEM Partisiz kurulan Dersim İttifakı’nı Dersim’e karşı TunçEli ittifakı olarak nitelediği Sol, Dersim ve ittifaklar başlıklı yazısı Yeni Yaşam gazetesinde yayınlandı. Bu yazımızda Doğan Durgun’un görüşlerinin eleştirisi üzerinden Dersim ittifakı oluyor da işçi ittifakı neden olmuyor, sorusunun yanıtlarını arayacağız. 



Kemalizm sol mu, değil mi?

Doğan Durgun bu yazısında şöyle diyor: “M. Kemal’i sol bir figür olarak algılayan, emperyalizme karşı kurtuluş mücadelesi verdiği fikrine iman etmiş bu anlayışlar (Durgun’un ifadesiyle çıkış noktası TKP olan Türkiye’deki sol hareket)  gerçek anlamda sosyalist literatürden ya uzak düştüler ya da kavram kargaşası yaşadılar.” (1) Durgun yazısında kavram kargaşasına düşen sol hareketin sorununa Lenin’den aktarımlarla yaklaşıyor. Durgun’a göre Lenin ulusal sorun üzerine özetle sosyalizme giden yolda, öncelikle uluslaşma sürecini yaşayıp tamamlamak, bunun neticesinde de işçi sınıfını yaratmak, sonra da bütün ulusların işçi sınıflarını emperyalizmle savaşımda ortak mücadeleye yöneltmek gerektiğini düşünüyordu. Sol, Lenin’in ulusal sorun üzerindeki saptamasından yola çıkarak yüzünü Kürtlere çevirebilirdi. Bunun için Durgun’a göre sol siyasetin Kemalizm’in sol olmadığını ve bunun mirasçılarının da sol olamayacağını anlamış olması gerekiyor.


Tarihsel TKP’nin Kemalizm karşısındaki tutumu onun emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesini doğru olmakla beraber yetersiz bularak, bu mücadeleyi sonuna kadar götürmeye zorlama fikrine dayalıydı


Durgun’a göre Kemalizmi sol olarak değerlendiren Türkiye’deki sosyalist hareketler DEM Parti’nin içinde yer almadığı bir Dersim ittifakı kurmaya yönelerek Kürtlere sırtını dönüyor. Durgun yazısında bu tutumun tarihsel olarak TKP’den kalan mirasla ilgili olduğunu belirtiyor. Durgun’a göre tarihsel TKP tarafından, Mustafa Kemal’in emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesi verdiği fikrine iman edilmişti.


Durgun’un tarihsel TKP ile ilgili bu çıkarımı doğru değildir. Tarihsel TKP’nin Kemalizm karşısındaki tutumu onun emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesini yetersiz bularak, bu mücadeleyi sonuna kadar götürmeye zorlama fikrine dayalıydı. Tarihsel TKP Kemalist iktidarı emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesinde (Eğer ki Kurtuluş Savaşı’nın yaşanmış olduğunu ve emperyalistlerle cephede savaşılmış olduğunu inkar etmiyorsak) desteklemiş olmasının yanı sıra, onun bu mücadelede tutarlı olmayışını sert şekilde eleştirmiştir. Tarihsel TKP’nin ve onun tarafından temsil edilen Lenin’in bakış açısına göre Kemalizm Türkiye’de uluslaşma sürecini ancak eksik şekilde yerine getirebilmiştir. 


Günümüzde de Kemalizmin temsilcisi olduğu sınıfların siyasetini emperyalizme sonuna kadar karşı olmaya zorlama ve bu sağlanabildiği ölçüde onunla birlikte hareket etme eğilimi benimsenebilir


Kemalizm tarafından Türkiye’nin uluslaşma sürecinin ancak eksik ve bazı açılardan kusurlu şekilde yerine getirilebilmiş olması, onun emperyalizme karşı mücadeleyi sonuna kadar götürememiş olmasından ve aynı zamanda Kürtlerin haklarını teslim edememesine yol açmıştır. Ancak bu Kemalizmin sol olmadığı anlamına gelmez. Emperyalizme karşı bir siyaset olduğu ölçüsünde var olan eksik ve hatalarına rağmen, Kemalizm’in bugünkü ifade ediliş şekilleri de siyaseten “sol”dur. Kemalizmin günümüzdeki siyasi temsilcileri var olan eksiklik ve hataları eleştirilmek ve eğer olanaklı olabilirse ortak bir siyasi programda ortaklaşmak koşuluyla ittifak yapılabilecek bir güç olarak değerlendirilebilir.      

Emperyalizme sonuna kadar karşı olmak


Durgun yazısında DEM Partisiz Dersim İttifakı kurmaya çalışan sosyalist partilere “Neden işçi kentleri olan Gebze, Bursa, İstanbul, Kocaeli gibi yerlerde ittifak kurup, işçi sınıfı ile mücadeleyi yükseltmiyorsunuz da, Kürtler için tarihsel önemi olan Dersim’de Kürtlere karşı ittifak kuruyorsunuz?” diye soruyor. Sosyalist partilerin sanayinin görece gelişmiş olduğu illerde seçim ittifakı oluşturmamasının nedeni Durgun’un kendisinin de savunduğu yanlış politik çıkarımlara sahip olmalarından kaynaklanıyor. Sanayinin görece gelişmiş olduğu illerde ittifak oluşturamıyorlar, çünkü Lenin’in ya da Tarihsel TKP’nin yaklaşımından farklı olarak günümüzde Kemalizmin mirasçısı kesimlerle tutarlı anti-emperyalist programa sahip olma koşuluyla ittifak yapma, değilse bu kesimleri en sert şekilde eleştirme yaklaşımını sergilemiyorlar. Kemalizmin temsilcisi olduğu sınıflarla ittifak yaklaşımını ya bütünüyle reddediyorlar, ya da 2023 Genel Seçimlerinde olduğu gibi program uzlaşması olmaksızın onlara desteklerini açıklıyorlar. Dolayısıyla Dersim İttifakını oluşturma gayreti içinde olan sosyalistlerin hatası ile Doğan Durgun’un hatası aslında aynı. Kemalizmin temsilcisi olduğu sınıfların siyasetini eleştirmeksizin desteklemek ya da destek koşullarını belirtmeksizin eleştirmek. Oysa Kemalizmin temsilcisi olduğu sınıfların siyasetini emperyalizme sonuna kadar karşı olmaya zorlamak ve bu sağlanabildiği ölçüde onunla birlikte hareket etme eğilimi günümüzde de benimsenebilir. O zaman sosyalistler neden Kürtlerin ya da Alevilerin yoğun olarak yaşadığı illerde ittifak yapıyor da, yapısında sanayi kentlerindeki işçi, emekçi kitleleri barındıracak ittifaklar oluşturamıyor sorusunun yanıtları da aranmış olurdu.     


Kaynak:

  1. Doğan Durgun. Sol, Dersim ve ittifaklar…https://yeniyasamgazetesi5.com/sol-dersim-ve-ittifaklar/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder