4 Mart 2023 Cumartesi

Kızılay bu duruma nasıl geldi?

Nazım Hikmet'in Yeni Gün gazetesinde 1931 yılında yazılan "Yaşasın, yaşasın Hilal-i Ahmer" başlıklı yazısında bugünkü adı Kızılay olan yardım kuruluşunun çalışmalarından kinayeli bir dille söz edilmekteydi.


Nazım Hikmet'in belirttiğine göre İzmir'de yaşanan felaket sonrasında Kızılay tarafından 1931 yılında felaketzedeler için ev yapılmıştı. Ancak barınma açısından yeterli alana sahip olmayan evleri Nazım Hikmet kümese benzetiyordu. Yazısında Nazım Hikmet "Hilal-i Ahmer'in yalnızca felaketzade insanları değil, felaketzade tavukları da bu kadarcık olsun düşünmesi büyük bir eseri- hamiyettir*" demekteydi. 


İzmir depremi ile ilgili 1 Nisan 1928 tarihli Cumhuriyet gazetesi haberi


İzmir'de felaketzedeler için yaptırlan evlerin üzerinden 90 yıl geçtikten sonra Kızılay'ın bu sefer de yardım malzemelerini depremden etkilenenler için satışa çıkarması skandalı patlak vermiş bulunuyor. Cumhuriyet'in ilk dönemde felaketden etkilenenlere yönelik yardımlarının yetersiz kalmasıyla eleştirilen Kızılay, günümüzde felaketzedelere yardım etmenin kendi sorumluluğu olmadığı görüşüne ulaşmış gibi görünüyor. 

Kamu kurumlarını şirket gibi yönetme anlayışının Kızılay'ı felaketlerden etkilenenlere yardım anlayışından alıkoyduğu görülüyor. Konut üretimini rant elde etmenin başlıca yolu haline geldiği, tarımsal arazilerin imara açıldığı, yapı denetim faaliyetlerinin özel firmalarca yürütüldüğü, belediye meclislerinin mesailerinin büyük bölümünü imar planı değişikliğine harcadıkları günümüz koşullarında afet sonrası yardım hizmetlerinin de özel sektör anlayışı ile yürütülmesi felaket senaryosunu adeta tamamlıyor ve büyütüyor.     

* Eser-i hamiyet: Yurt sevgisi eseri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder