25 Eylül 2023 Pazartesi

Büyük miting mi, küçük miting mi?

Birgün Gazetesi'ndeki yazısında Dr. Osman Öztürk, sağlık emek-meslek örgütlerinin temsilcileri üç hafta önce TTB’nin ev sahipliğinde basın emekçileri ile bir araya geldiklerini aktarıyor. 


Buluşmaya TTB’yle birlikte aralarında Türk Dişhekimleri Birliği, SES, Dev Sağlık-İş, Genel Sağlık-İş, Hekimsen, Hekim Birliği, AHEF’in de bulunduğu toplam on üç örgüt katılmış. Osman Öztürk yazısında sadece  hekimlerin, sağlık çalışanlarının haklarını değil, toplumun sağlık hakkını da içeren uzun soluklu bir mücadeleye bugün geçmişte olduğundan çok daha fazla ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Yazıda sözü geçen ve üç hafta önce yapılan toplantının 2011 yılında yapılan Büyük Sağlıkçı Mitingi benzeri bir mitingin yapılmasına vesile olabileceği değerlendiriliyor. Öztürk yazısını böyle bir mitingin hekimlerin TTB’ye sahip çıktığının görülmesi açısından da iyi olacağı görüşü ile bitirmiş. (1)


Öncelikle toplumun sağlık hakkını da içeren bir mücadelenin örgütlenebilmesi için sadece sağlık meslek örgütlerinin değil toplumun değişik kesimlerinin temsilcilerinin katıldığı daha geniş bir organizasyon komitesine gereksinim duyulacağı açıktır. Sağlık meslek örgütlerinin temsilcilerinin katılımı ile oluşturulan organizasyon komitesi ise toplumun sağlık hakkı konusunda ancak kendi bakışı ile sınırlı düzeyde savunuculuk üstlenebilir. Ancak buradaki önemli nokta bir araya gelerek ortak mücadele kültürü oluşturmak isteyen sağlık meslek örgütlerinin güncel siyasal sorunlarla ilgili bakış açısının TTB ve SES gibi sağlık meslek örgütlerinin bakış açısı ile tam olarak uyuşup, uyuşmayacağı konusudur. Bu açıdan düzenlenmesi planlanan sağlıkçı mitinginde TTB yöneticilerinin yargılandıkları davada TTB'ye sahip çıkılması beklentisinin üzerinde durulması uygun olabilir. Çünkü eğer söz konusu olan üzerinde hem fikir olunmayan konularda diğer sağlık meslek örgütlerinin TTB ve SES'e destek olmalarının beklenmesiyse, bu yaklaşım sağlık meslek örgütlerinin ortak mücadele eğilimini zayıflatıcı etki gösterebilir. 

TTB ve SES'in toplumun sağlık hakkını savunma amacıyla kendi bakış açıları ile ülkemizdeki sosyal, siyasal gelişmelere yönelik tutumunun desteklenmesiyle, sağlık meslek örgütlerinin bir araya gelerek üzerinde ortaklaştıkları konularda ortak mücadele etmelerinin birlikte ele alınması gerekmiyor. Sağlık meslek örgütleri arasında sağlık hizmetlerine erişim sorunları ve bu konuda yapılması gerekenlerle ilgili daha geniş bir mutabakat sağlanabilecekken, güncel sosyal, siyasal gelişmelerle ilgili alınması gereken tutum konusunda aynı genişlikte mutabakat sağlanmayabilir. Bu durumda siyasal gelişmeler konusunda benzer tutum takınmanın birlikteliğin ön koşulu olarak öne sürülmesi sağlık meslek örgütlerinin birlikte mücadele etme eğiliminin zayıflamasına yol açıyor.

İçinden geçtiğimiz dönemde sağlık meslek örgütlerinin sağlık çalışanlarının haklarını (ve belki dolaylı olarak toplumun sağlık hakkını) savunabilmek için bir çatı örgütüne gereksinim duydukları açık. Sağlık meslek örgütlerinin bir araya gelerek üzerinde mutabakata vardıkları konularda mücadele etmelerinin ön koşulunun yöneticilerinin yargılandığı davada TTB'ye destek olmaları şart olmamalı? TTB yöneticilerinin yargılandığı konularla ilgili onlara destek verip, vermediklerine bakmaksızın, katılmak isteyen bütün sağlık meslek örgütü temsilcilerine üzerinde görüş birliği sağlanan konularda ortak mücadele için TTB çatısı altında bir araya gelme çağrısı yapmak daha doğru olmaz mı? Eğer düzenleyicileri TTB ve SES'in güncel sosyal, siyasal gelişmeleri ile ilgili görüşlerine destek verenlerle sınırlı olacaksa yenisi düzenlemesi planlanan "Büyük "Sağlıkçı Mitingi'nin öncekinden bir farkı olacak mı? Böyle bir miting kimin için büyük ve kimin için yeterli sayılabilir?

Deniz Akgün 

Kaynaklar:

1. Osman Öztürk'ün köşe yazısı için lütfen tıklayınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder