14 Mayıs genel seçimlerinin gözden kaçırılmaması gereken önemli özelliklerinden birini bu seçimin cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi kapsamında yapılıyor olmasıdır.
Bu açıdan değerlendirildiğinde seçim sonrası Türkiye'yi yönetecek ekip yeni cumhurbaşkanı tarafından görevlendirilecektir. TBMM'ne seçilecek milletvekillerinin kim olacağı ya da hangi partiden olacakları ise seçim sonrası ülkenin yönetimi açısından ancak dolaylı yoldan ve sınırlı etkide bulunabilecektir. Güncel seçimlerin diğer bir özelliği olan ittifaklar arası bir seçim olması da seçim süreci ile ilgili olarak hangi partinin ve ne vaat ettiği konusunu önemli bir başlık olmaktan çıkarmaktadır.
Her ne kadar seçime dört Cumhurbaşkanı adayı katılıyor olsa da bunlardan sadece Cumhur ittifakının adayı ile Millet İttifakı'nın adaylarının bir ittifakın adayı olarak ortaya çıktıkları ve diğer adayların ikinci tura kalma şanslarının bulunmadığı görülmektedir. Seçim öncesi dönemin etkili siyasi partilerin oluşturduğu Cumhur ittifakı ile Millet ittifakının adaylarından birinin ise seçim sonrası dönemde Türkiye'nin yönetimini üstleneceği söylenebilir.
Seçimi kazanacak adayın ismi ne olursa olsun seçimin kazanının uygulanagelen politik programın devamını savunanlar olacağını söylemek olanaklı
Politik program eleştirisi yok
Millet İttifakının seçim programının öne çıkan temalarını "haram ve kul hakkı yememe", "ayrımcılığı önleme", "birlik olma" temaları oluşturuyor. Bu temaların tamamlayıcısı olarak ise Millet ittifakı tarafından seçim sürecinde öne çıkarılan söylemleri ise çalınan paraların geri getirilmesi ve ülkeye dış kaynak getirilerek ekonomik sorunların çözüm bulunması oluşturuyor. Ancak Millet İttifakının oluşturan farklı siyasi partileri bir araya getiren söz konusu siyasi söylem ve temaların ülkemizde son 20 yıldır izlenen ekonomik sosyal politikaların tutarlı şekilde eleştirisine dayalı olmadığı görülüyor. Bu yönüyle Millet İttifakının adayının seçimi kazanması durumunda ülkemizde uygulanmakta olan ekonomik ve sosyal politikaların içeriğinde kapsamlı değişikliğin gerçekleşmesini beklememek gerekecektir.
Çok aday, tek program
Millet İttifakı'nın dışında kalan Emek ve Demokrasi İttifakı ile Sosyalist İttifak'ın seçimlere yönelik yaklaşımı da seçimleri çok aday ve tek programla girilmesi durumunu ortaya çıkarmış bulunuyor. Emek ve Demokrasi İttifakı ile Sosyalist İttifak'ı oluşturan partilerin sadece milletvekili seçimlerine katıldıkları, Cumhurbaşkanlığı seçimi için ayrı bir aday çıkarmadıkları ve Cumhurbaşkanlığı seçimi için Millet İttifakı'nın adayını destekledikleri görülüyor. Sol/sosyalist parti ve ittifakların herhangi bir politik programı üzerinde uzlaşma sağlanmadan (ya da eğer böyle bir uzlaşı var ise üzerinde anlaşmaya varılan seçim programı konusunda topluma bilgi vermeden) Millet ittifakının adayını desteklemeleri, bütün parti ve ittifakların bugüne kadar uygulanagelen ekonomik ve sosyal politikaların devamını hedefleyerek seçime katıldıklarını gösteriyor. Seçimi kazanacak adayın ismi ne olursa olsun seçimin kazananının uygulanagelen politik programın devamını savunanlar olacağını söylemek olanaklı görünüyor. Tartışmalar ne yönde yapılıyor olursa olsun, Erdoğan'ın seçimi kazanmak üzere olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder