Kendinde sınıf eylemleri

Ekonomik koşullar pek çok işyerinde çalışanları kendiliğinden ortaya çıkan eylemlere yöneltiyor. 

Geçen hafta trendyolun motokurye çalışanları maaş ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için eylem yapmıştı. Bu hafta ise İzmir’de TÜPRAŞ, Tuborg; Kocaeli’de Ford Otosan, Kartonsan ve İstanbul’da LC Waikiki ile Omega Motor’da çalışan emekçiler, ek zam için alanlara çıktı. Bu eylemler kendinde sınıfın hakları için yaptığı eylemler olarak ortaya çıkıyor. 

Proudhon'un görüşlerini eleştirdiği Felsefenin sefaleti isimli kitabında Marx, kendinde sınıf ile kendisi için sınıf ayrımını şu şekilde yapmaktaydı: "Ekonomik şartlar, ilkin memleket halkını emekçiler haline getirmişti. Sermayenin egemenliği, bu yığına böylece, ortak bir durum, ortak çıkarlar yaratmış bulunuyor. Bu yığın böylece şimdiden, sermaye karşısında bir sınıftır. Fakat henüz kendisi için değil. Ancak birkaç safhasını tespit etmiş bulunduğumuz mücadele içinde bu yığın birleşik hale gelir ve kendisini kendisi için bir sınıf olarak kurar. Savunduğu çıkarlar sınıf çıkarları olur. Fakat sınıfın sınıfa karşı mücadelesi siyasi bir mücadeledir."

Türkiye'de işletmelerin ucuz işgücü aracılığı ile uluslararası piyasada rekabet şansı araması durumunun sorgulanması gerekir

Son dönemdeki eylemler kendinde sınıf eylemleri olarak ortaya çıkıyor. Bu eylemler enflasyon karşısında alım gücü düşen emekçilerin, ücretlerini geçinebilecek düzeye çıkarma çabasının sonucu olarak gündeme geliyor. Ancak çalışanların düşük ücretle çalıştırılıyor olmasının altındaki toplumsal koşulları oluşturan, Türkiye'de işletmelerin ucuz işgücü aracılığı ile uluslararası piyasada rekabet şansı araması durumunun sorgulanması henüz gündeme getirilmiyor. Çalışanların hakları için verdikleri mücadele kendinde sınıf mücadelesinden kendisi için sınıf mücadelesine dönüşebilirse kalıcı kazanımlarla sonuçlanabilir.