Gezi eylemlerine katılan herkes bir gün tutuklanacak mı?

Gezi Parkı olaylarının planlayıcıları arasında olduğu öne sürülerek “Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” suçlamasıyla göz altına alınan Ayşe Barım tutuklandı.

Öncelikle gezi eylemlerin arkasında siyasal bir oluşumun bulunmadığını belirtmemiz gerekir. O dönem HDP’liler genel olarak Gezi eylemlerine mesafeli dururken, çok sayıda MHP’ye yakın gencin eylemlere destek verdiği biliniyor. Gezi eylemleri bazı uygulamaları gerekçesiyle kitlelerin hükümeti protesto etme girişimidir. Ancak bu eylemlerin hükümeti düşürmeyi amaçladığı değerlendirmesi gerçekçi değildir. Gezi eylemlerini organize eden siyasal bir organizasyon ya da siyasal bir blok yoktu ve böylesi siyasal yapının bulunmaması, bu eylemlerin hükümeti ortadan kaldırmayı amaçlamış olması suçlamasını boşa çıkarmaktadır. Yerine bir başka hükümet biçimini getirmeyi amaçlamayan protestocular hükümeti kaldırmaya teşebbüs edemez. Sadece protestosunu ortaya koyabilir.

Gezi eylemleri sırasında dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş zabıta memurları tarafından çadırları yakılan protestoculardan özür dilemiş ve o tarihten sonra bir durağın yerini değiştirirken bile halka danışacaklarını söylemişti. Eylemler sırasında sosyal medyanın yoğun olarak kullanılmış olması da, bu eylemlerin bir grubun organiasyonu ile gerçekleştiği iddiasının geçersiz olduğunu göstermektedir. Gezi eylemleri idarenin bazı uygulamalarından rahatsız olan halkın, bu rahatsızlığını ortaya koymak için kendiliğinden organize olması sonrasında gerçekleşmişti. Bu bulgular Gezi eylemlerinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya yönelik planlı bir girişim değil idarenin bazı uygulamalarına yönelik yurttaş tepkisi olduğunu teyit etmektedir. 

Gezi eylemlerine birbirinden farklı siyasal yönelimlere sahip olan ve birçoğu siyasetle yakından ilgilenmeyen milyonlarca yurttaş katılmıştı. Planlı, programlı siyasal bir eylem olmadığı açık olan Gezi eylemlerinde yurttaşların protesto hakkını kullanmasının Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırma ile suçlanması demokratik haklar açısından yanlıştır. Gezi eylemlerine katılan herkesin bir gün tutaklanabileceği algısının oluşturulmasına neden ihtiyaç duyuluyor?