Kış sezonunda daha güvensiz hale gelen iller arası yollarda trafik kazaları haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. Bu durum neoliberal ulaşım politkalarının yansıması olan otoyola dayalı ulaşım sisteminin ulaşım güvenliği zaafiyetine yol açmasından kaynaklanmaktadır.
Ulaşımın bireysel bir edim haline getirilmesinin en çarpıcı göstergesi otoyola dayalı ulaşım politikası oluşturmaktadır. 1980’den sonra uygulanan neoliberal politikaların sonucunda yap-işlet-devret modeli ile otoyolların yapılması gündeme geldi. Bu süreçte toplu ulaşım sistemi olarak demiryollarının yapılması ve modern hızlı tren ağı aracılığı ile ülkemizin büyük merkezlerinin birbirine bağlanması sağlanamadı. Türkiye’nin birinci ve üçüncü büyük nüfuslu şehirleri arasında (İstanbul ve İzmir) hiç tren yolu bulunmuyor. İzmir ile Ankara arasındaki hızlı tren hattı ise aradan 10 yıldan fazla zaman geçmesine karşın bitirilemedi. Türkiye’nin turizm kenti olan Antalya ile ise hiçbir şehir arasında tren yolu bulunmuyor.
Güvenli ulaşımın sağlanması sorumluluğu bireylere aktarıldı
Türkiye nüfusu 80 milyonun üzerinde olan ve dünyanın en kalabalık 20 ülke arasında yer alıyor. Bu büyüklükteki nüfusun iller arası hareketliliğini güvenli, konforlu ve hızlı şekilde yerine getirilebilmesi için kamusal toplu ulaşım sisteminin kurulması gerekiyor. Ancak neoliberal politikaların sonucu olarak toplu ulaşım yerine ulaşımın bireyselleşmiş şekli olan otoyolların inşa edilmesi yoluna gidildi. Otoyola dayalı ulaşım politikası sürücü, araç, yol ve meterolojik koşullara göre hızlı ve güvenli ulaşımın sağlanmasını bireylerin sorumluluğuna indirgeyerek ulaşımda güvenlik zaafiyetine yol açmış bulunuyor.
Neoliberal politikalar hizmet sunucuların yanı sıra bu hizmetleri kullananların da güvenliğini riske etmek suretiyle güvenliksiz bir topluma yol açtı
Yeni bölünmüş yollar yapılarak hız limitleri arttırıldı ancak yollarda gizli buzlanma ve çeşitli teknik eksiklikler var. Araçların bakımlarının zamanında yapılıp, yapılmadığı, ticari olmayan araçların kış lastiklerinin bulunup, bulunmadığı konusu tümüyle bireylerin sorumluluğuna bırakılmış bulunuyor. Uzun çalışma saatleri ve yetersiz dinlenme araları nedeniyle ağır bir işte çalışan ve zamanla yarışan otobüs şoförleri yaptıkları işin sonucunda bitkin düşmekteler. Yollar güvenli değil.
Otoyola dayalı ulaşım politikası ulaşım güvenliği zaafiyetine yol açmış bulunuyor. Diğer hizmetleri olduğu gibi ulaşım edimini bireyselleştiren neoliberal politikalar hizmet sunucuların yanı sıra bu hizmetleri kullananların da güvenliğini riske etmek suretiyle güvenliksiz bir topluma yol açmanın örneğini ortaya koyuyor. Neoliberal politikalara teslim olan kamu yöneticileri kifayetsiz. Kamusal, hızlı, konforlu ve toplu ulaşım sistemini inşa etmek için girişimde yerine trafik kazalarını seyretmekle yetiniyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder